TEKLİF AL EN
Miras Paylaşımında Değerleme Raporunun Önemi

Miras Paylaşımında Değerleme Raporunun Önemi ve Hisseli Tapu Problemleri

Miras paylaşımı süreci, genel anlamda karmaşık ve anlaşmazlıkların oluşabildiği bir süreçtir. Mirasın doğru bir şekilde paylaşılabilmesi için önemli adımlardan biri de mülklerin tarafsız bir şekilde değerlenmesi, dolayısıyla mülkler için değerleme raporlarının hazırlanmasıdır.

Miras Paylaşımında Değerleme Raporunun Rolü

Gayrimenkul değerleme raporu, bir mülkün pazar değerini belirlemek için hazırlanan resmi bir belgedir. Bu rapor, gayrimenkulün pazar değerini güncel ekonomik koşullar çerçevesinde incelerken, mülkün fiziksel durumunu ve değeri etkileyebilen diğer tüm yasal faktörleri ve genel piyasa verilerini de içerir. Gayrimenkul değerleme raporları lisanslı bir değerleme uzmanı tarafından hazırlanır.

·         Mülkün mevcut pazar değeri belirlenir. Bu, karşılaştırılabilir diğer mülklerin satış fiyatlarına dayanabilir.

·         Mülkün bulunduğu bölgedeki, ülkedeki ekonomik faktörler ya da global ekonomik gelişmeler, emlak piyasasını etkileyebilir. Bu hususların analizi genel bir çerçevede değerleme raporunda da dikkate alınır.

·         Mülkün çevresindeki bölgesel ya da çevresel özellikler, örneğin altyapı, ulaşım olanakları, kentsel donatılar gibi fayda sağlayıcı ya da tam tersi değer düşürücü faktörler, değerleme sürecinde dikkate alınır.

·         Değerleme uzmanı, mülkün fiziksel durumunu inceleyerek değerleme yapar. Bu, yapılı bir mülk üzerindeki herhangi bir hasar, bakım ihtiyacı, mülkün fiziksel avantaj ya da dezavantajları (bina kalitesi, cephesi, manzara durumu, bulunduğu kat vb. şerefiye unsurları) gibi önemli faktörleri içerir. Benzer bir şekilde ticari mülklerde ya da boş arsa veya arazilerde ise, mülkün tipine göre oluşturulan şerefiye faktörleriyle kıyaslama yapılabilir.

·         Pazar değerinin kullanılmasının mümkün olmadığı ya da uzman takdiriyle birden fazla değerleme yaklaşımının kullanılmasının gerektiği taşınmazlarda Gelir İndirgeme Yöntemi (Proje Geliştirme, İndirgenmiş Nakit Akışları, Direkt Kapitalizasyon Yaklaşımları) ya da Maliyet Yöntemi de kullanılabilir.

·         Pazar yaklaşımında karşılaştırılabilir mülklerin satış fiyatları veya gerçekleşen satış bedelleri ile karşılaştırmalı analiz yapılır. Bu, mülkün özelliklerine göre pazar değerinin belirlenmesine yardımcı olur.

·         Tapu kayıtları, varsa tapu kayıtlarına işlenmiş mülk üzerindeki yasal kısıtlamalar, belediye imar dosyası içerisinde mülkle ilgili olan yasal süreçler, varsa tutanaklar ve yıkım kararları gibi belgeler ile mahkeme kararları gibi teknik ve yasal izinler gibi faktörler de değerleme raporlarında değeri etkileyebilecek faktörler arasında değerlendirilmekte ve detayları rapor içerisinde sunulmaktadır.

Hisseli Tapu Nedir? Paylı Mülkiyet ve Elbirliği Mülkiyet Arasındaki Farklar Nelerdir?

“Türk Medeni Kanunu’nun 701. maddesinde; kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyeti olarak tanımlanmaktadır. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.

Paylı mülkiyet ise, diğer bir deyişle müşterek mülkiyet ise, birden çok kimsenin, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmasıdır. Hisseli tapuda, paydaşlar arasındaki haklar belirli bir oranda paylaşılmıştır ve bu kişilere mülk üzerinde belirli kullanım ve tasarruf hakları tanınmıştır.

TMK’nın “Miras Ortaklığı’nı düzenleyen 640. Maddesinde, “Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. 

Ortakların elbirliği mülkiyetinin son erme hallerinden biri olan “Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi” TMK’nın 644. maddesinde düzenlenmiştir. İşbu maddeye göre elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüşebilmesi için mirasçılardan birinin terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerinde elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüşmesi talebinde bulunması gerekmektedir.

Elbirliği mülkiyetin sona erdirilmesi akabinde paylı mülkiyet oluşacak ve kanunlar gerekliliğince mirasçıların hisse payları oluşacaktır. Özellikle birden fazla mülkün miras olarak ortaya çıktığı paylı mülkiyetlerin bölüşümünde sıklıkla anlaşmazlıklar oluşabilmektedir.

Değerleme Raporu Anlaşmazlıkları Nasıl Önler?

Hisseli tapuda mülk sahipleri arasında anlaşmazlıkların önüne geçmek için değerleme raporları son derece önemlidir. Değerleme raporlarının anlaşmazlıkları önleme süreçlerine katkıları:

Nesnel ve Bağımsız Bir Bakış Açısı:

Değerleme uzmanları, bağımsız ve nesnel bir bakış açısıyla mülke Pazar değeri takdiri yapmaktadır. Bu, duygusal faktörlerin değerleme sürecini etkilemesini önler. Tamamen objektif ve dışarıdan bakan bir uzman gözünden mülk değerlerinin ortaya çıkması tüm taraflar açısından güven sağlamaktadır.

Hukuki Süreçte Dayanak:

Değerleme raporları, lisanslı değerleme firmaları tarafından hazırlanmakta ve tarihi ile muteber bir şekilde değer takdirini raporlamaktadır. Resmi bir raporu elde bulundurmak, hukuki süreçlerde bir dayanak noktası sağlayabilir. Anlaşmazlıklar durumunda, paydaşlar arasındaki çözüm oluşturmak amacı ile veri olarak kullanılabilir.

Mülk ve Değer Envanteri Oluşturma:

Özellikle birden çok mülkün miras olarak kaldığı durumlarda, her mülke ayrı ayrı takdir edilen değerler müşteri talebi doğrultusunda envanter haline getirilebilir. Hissedarların payları karşılığında oluşacak hisse değerleri raporda ayrıca sunulduğundan, mal paylaşımlarının mahkeme sürecine taşınmadan gerçekleştirilebilmesi oldukça kolaylaşmaktadır. Olası hisse ya da mülk takasları, bedel karşılığında hisse transferleri gibi çözümler, değerleme uzmanının profesyonel bakış açısıyla takdir ettiği değerler neticesinde sağlanabilmektedir.

2.2.2024

UFRS Nedir?

UFRS Nedir? – Genel Tanımlarıyla Uluslararası Finansal Raporlama Standartları

UFRS, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'nın kısaltmasıdır. Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından geliştirilen bu standartlar, dünya genelinde şirketlerin finansal raporlama süreçlerini düzenlemek için oluşturulmuştur. UFRS, şirketlerin mali tablolarını daha şeffaf ve karşılaştırılabilir hale getirerek küresel finansal karşılaştırılabilirliği artırmayı hedefler.

UFRS ile TFRS Aynı Mı?

Evet, TFRS (Türkiye Finansal Raporlama Standartları) aslında UFRS'nin Türkiye'deki uygulama biçimidir, bir diğer deyişle TFRS, UFRS’nin Türkçe çevirisidir. Türkiye, 2005 yılında UFRS'yi benimseyerek Türkiye'nin finansal raporlama standardını UFRS'ye uygun hale getirmiştir. TFRS, UFRS'nin esaslarını alarak, Türkiye'nin yasal ve ekonomik koşullarına uygun hale getirilmiş bir yerel uygulamadır.

UFRS ve TFRS Nedir?

UFRS (Uluslararası Finansal Raporlama Standartları): Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından belirlenen, dünya genelinde şirketlerin mali tablo düzenlemelerini standardize eden bir dizi standarttır. Küresel finansal piyasalarda şeffaflığı ve karşılaştırılabilirliği artırmayı amaçlar. Güveni ve şeffaflığı teşvik eder.

TFRS (Türkiye Finansal Raporlama Standartları): Türkiye'de kullanılan finansal raporlama standartlarıdır. TFRS, UFRS temel alınarak oluşturulmuş ve Türkiye'nin yasal düzenlemelerine uygun hale getirilmiştir.

UFRS Neden Gerekli?

UFRS veya TFRS'ye uyum, şirketlerin finansal raporlarını düzenlemeleri için gereklidir. Değerleme raporları, varlık ve yükümlülüklerin adil değerinin belirlenmesi açısından bu standartlara uyumu destekler.

Değerleme raporları, şirketin finansal durumu hakkında şeffaf ve güvenilir bilgiler sağlar. Yatırımcılar, ortaklar ve diğer paydaşlar için şirketin değerinin objektif bir şekilde belirlenmesini sağlar.

Şirketin mali planlamasında ve stratejik kararlarında temel bir rehber olarak kullanılabilir. Varlıkların ve yükümlülüklerin doğru bir şekilde değerlendirilmesi, şirketin gelecekteki faaliyetleri için daha doğru mali planlamaya olanak tanır.

Şirket varlıklarının düzenli olarak değerlenmesi, varlık yönetimi süreçlerini geliştirebilir. Performans değerlendirmeleri için doğru temel veriler sağlar.

Şirketin mali durumuyla ilgili bağımsız bir denetim sürecine tabi tutulabilir. Denetçilere ve yöneticilere potansiyel riskler ve uyarılar hakkında bilgi sağlar.

Hukuki gereksinimlere ve vergi düzenlemelerine uyumu sağlar. Vergi beyannameleri ve diğer yasal yükümlülükler için doğru değerleme bilgilerini içerir.

Uluslararası finansal Raporlama Standartlarına neden ihtiyaç duyulmuştur?

Global ticaretin, yatırımların ve işlem hacminin artması, şirketlerin faaliyet gösterdiği coğrafyaların sınırlarını aşmasına neden olmuştur. Bu durum, finansal raporlamanın da daha geniş ve genel geçer bir çerçeveye oturtulması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.

Farklı ülkelerde farklı muhasebe standartlarının kullanılması, şirketlerin finansal performanslarını karşılaştırmayı zorlaştırmaktadır. Uluslararası bir standart seti, şirketlerin ve yatırımcıların finansal tabloları daha rahat bir şekilde karşılaştırabilmesini sağlar.

Uluslararası standartlara uyum, yatırımcılar arasında güven oluşturur. Ortak bir dil ve standartlar seti, yatırımcıların şirketleri daha doğru bir şekilde değerlendirmelerini sağlar.

Küresel finansal krizler, finansal istikrarın önemini vurgulamıştır. Ortak bir finansal raporlama standart seti, finansal piyasaların daha şeffaf ve sağlam bir temele dayanmasına yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları, küresel ekonomideki entegrasyonu, şirketlerin karşılaştırılabilirliğini ve finansal piyasaların istikrarını artırmak amacıyla oluşturulmuştur. Bu standartlar, şeffaflığı destekleyerek, yatırımcıların, işletmelerin ve diğer paydaşların daha doğru finansal kararlar almalarını sağlamaktadır.

UFRS ve Değerleme İlişkisi

UFRS 13’e göre, gerçeğe uygun değer (Fair Value), piyasa katılımcıları arasında ölçüm tarihinde olağan bir işlemde, bir varlığın satışından elde edilecek veya bir borcun devrinde ödenecek fiyat olarak tanımlanmıştır.

Uluslararası Değerleme Standartları’na (UDS) göre ise Pazar değeri, bir varlık veya yükümlülüğün, uygun pazarlama faaliyetleri sonucunda, istekli bir satıcı ve istekli bir alıcı arasında, tarafların bilgili ve basiretli bir şekilde ve zorlama altında kalmaksızın hareket ettikleri, muvazaasız bir işlem ile değerleme tarihi itibarıyla el değiştirmesinde kullanılması gerekli görülen tahmini tutardır.

Bu karşılaştırmada, tüm varlıkların UFRS 13’e göre gerçeğe uygun değeri ve UDS’ye göre Pazar değeri kavramları birbirlerini karşılayabilmektedir.

Finansal raporlama işlemlerinde kullanılacak maddi duran varlıkların güncel ya da geriye dönük gerçeğe uygun değerlerinin tespiti için ise uluslararası değerleme standartlarına uygun şekilde hazırlanmış olan değerleme raporlarından faydalanılır.


UFRS/TFRS Amaçlı Değerleme Raporu hakkında bilgi ve hizmet almak için bize ulaşabilirsiniz.

16.1.2024

Değer ve Fiyat Farkı Nedir?
Fiyat ve değer kavramlarının ilişkisini ve ayrıştıkları noktaları doğru teşhis etmek, değerleme kuramını doğru anlamak ve sağlıklı değerlemeler yapmak açısından önem taşımaktadır. Uygulamada fiyat ve değer kavramları zaman zaman aynı anlamda kullanılmaktadır. Ancak bu iki kavram, ilişkili olmakla birlikte, kuramsal olarak farklı anlamlar içermektedir. (Ertuğrul, 2008)

Değer ve Fiyat Nedir?

Ekonomide fiyat, bir mal veya hizmet karşılığında değiş tokuş edilen para miktarını ifade eder. Bir şeyin para birimi cinsinden maliyetinin bir ölçüsüdür. Fiyat, bir piyasada arz ve talep güçleri tarafından belirlenir. Bir mal veya hizmete olan talep yüksek ve arz sınırlı olduğunda, fiyat daha yüksek olma eğiliminde olacaktır. Bir mal veya hizmetin arzı bol ve talebi düşük olduğunda, fiyat daha düşük olma eğiliminde olacaktır. Kısacası “Değer, bir malın kıymetini ifade eden soyut bir ölçü, fiyat ise bir malın pazardaki para karşılığı somut bir ölçüdür.” (Sermaye Piyasası Tebliği - Seri: VIII, No: 45, Yılmaz 2017)

Fiyat, bir mal veya hizmet için arz veya talep edilen veya ödenen tutar için kullanılan bir terimdir. Satış fiyatı, kamuya açıklanmış veya gizli tutulmuş olsun, tarihi bir gerçektir. Değer, satın alınacak bir mal veya hizmet için alıcılar ve satıcılar arasında oluşturulan fiyat ile ilgili ekonomik bir kavramdır. Değer gerçek bir veri olmayıp belirli bir değer tanımına göre belirli bir zamanda mal ve hizmetler için ödenmesi muhtemel bir fiyatın bir takdirinden ibarettir. (UDS, 2005)

Terminolojide yer yer birbiriyle karıştırılan değer ve fiyat kavramları, özellikle değerleme uzmanı bakış açısında, açık bir biçimde birbirinden ayrılması gereken terimlerdir. Alım satım işleminin gerçekleşmesi durumunda satış fiyatı olarak açıklanabilir, ya da talep edilen fiyat olarak isimlendirilebilir. Arz ve talep edilen tutarlar için kullanılabilir. Değer ise bir tahmin ve takdir sonucu ortaya konabilen bir veridir. Alıcı ile satıcı arasında bir mal ya da hizmet için anlaşılabilecek, satış ile sonuçlanabilecek muhtemel fiyatın varsayımsal bir tahminidir. Mal ya da hizmet için ödenmiş olan bir fiyat ile, takdir edilen değer arasında herhangi bir ilişki olabilir ya da olmayabilir. 2005 yılında yayınlandığı versiyonuyla UDS, fiyat kavramını göreceli değerin bir göstergesi olarak da tanımlamaktadır.

Fiyat ve değerin her zaman doğrudan ilişkili olmadığına dikkat etmek önemlidir. Yüksek bir fiyat mutlaka bir şeyin yüksek bir değere sahip olduğu anlamına gelmez ve bunun tersi de geçerlidir.

Kaynakça: 

Biltekin, M. (2019). Konut değerleme ve konut değerlerini etkileyen faktörlerin coğrafi bilgi sistemleri ve regresyon analizi yöntemleriyle incelenmesi (Master's thesis, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi).

Ertuğrul, M. (2008). Değer-Fiyat Ayrımı ve İşletme Değeri: Kuramsal Bir Bakış. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, 3(2), 143-154

30.3.2023

Konut Satın Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Konut almak, ev sahibi olmak kuşkusuz hayatta alabileceğimiz en önemli kararlardan birisi. Böylesi önemli bir karar alıp konut almak ve ev sahibi olmak istediğimizde cevaplanması gereken en önemli soruların başında “konut satın alırken nelere dikkat etmek gerekir?” gelmektedir. Gayrimenkul yatırımlarınızda gelecek risklerden korunmanız için bu soruyu cevaplamaya çalışacağız. 

Konut Satın Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Gayrimenkul değerleme uzmanı olarak konut alırken temelde iki konuya dikkat etmenin önemine değineceğiz: Evin değeri ve taşınmazın yasal durum analizinin doğru yapılmış olması.  Taşınmazın yasal durum analizi ekspertiz raporu ile belirlenebilir.

Evin değerini belirlerken en çok kullanılan yöntemlerden birisi Pazar Yaklaşımıdır (satışların karşılaştırılması yaklaşımı). Bu yaklaşımda konu mülke emsal (benzer) mülkler araştırılmak suretiyle yaşı, konumu, alanı, daire tipi, katı, fiziki durumu gibi birçok kriter değer belirlemede dikkate alınır. 

Tapuda sorun olup olmadığını nasıl öğrenebilirim?

Ekspertiz için mülkün yasal durum analizi konusunda da kurum araştırmaları yapılır. Gayrimenkul ile ilgili ülkemizde yasal düzenleyici kuruluşların başında Tapu Müdürlüğü ve Belediyeler gelir. Malik onayı ve muvafakati doğrultusunda tapu kayıtlarında yapılacak inceleme ile konutun satışına engel bir kayıt olup olmadığı ve varsa kullanımı ile ilgili kısıtlar dahil hukuki süreçleri incelenebilir. Ayrıca tapu müdürlüğündeki projesi ile karşılaştırma yapılmak suretiyle konutun yerinin doğruluğu tespit edilir.

Ev alırken belediyede nelere dikkat edilmeli?
 
Belediye araştırmasında ise iki temel konuya değinebiliriz. Birincisi imar durumu. Gelecekte mülkünüzü yenilemek ve kentsel dönüşüm işleminin söz konusu olduğu zaman mülkün konumlandığı parselin imar durumu kritik konuların başında gelir. 

İkincisi ise konutun imar arşiv dosyasında yapılacak incelemedir. Malik onayı ve muvafakati doğrultusunda imar arşiv dosyasında konuta ait yapı ruhsatı ve iskân belgesi (mevzuata uygun tamamlanan yapılar için düzenlenen yapı kullanma izin belgesi) edinilip edinilmediği veya konutla ilişkili olumsuz bir evrak (yapı tatil zaptı, encümen kararı vb) düzenlenip düzenlenmediği gibi konular araştırılabilir. 
 
Konut alırken dikkat etmemiz gereken bu iki temel konuya uzmanlar olarak gayrimenkul değerleme raporlarında yer vermekteyiz. 

Temel bilgilere değinmeye çalıştığımız bu yazı hakkında ve daha fazla sorularınızla ilgili bizimle iletişime geçebilirsiniz. 

 

23.3.2023

Riskli Yapı Tespit Edilen Yapıların Yıkım Süreçleri
Riskli Yapı Tespiti Nedir?

Riskli yapılar, muhtemel bir afette içerisinde yaşayan insanların can güvenliğinin olmadığı yapılar olarak tanımlanabilir. Bu yapılar öncelikle malikleri tarafından tespit ettirilmelidir. Riskli olarak tespit edilen yapılara itiraz edilebilir. Ancak yıkım kararı çıkan yapılar için altmış günlük yıkım süreci başlar.

Riskli Olduğu Tespit Edilen Yapılar Hangi Kuruma Bildirilir?

Yapılan çalışmalar neticesinde riskli olduğu tespit edilen yapılar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne veya İdareye bildirilir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri veya İdareler raporları inceler, raporlarda eksik veyahut yanlış hususların bulunması halinde raporlar ilgilisine iade edilir, diğer uygun bulunan tespitlere ilişkin şerh bildirimi ilgili tapu müdürlüğüne iletilir.

Riskli Yapı Tespitine İtiraz Nereye Yapılır?

İlgili tapu müdürlüğünce, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler, riskli yapı tespitine karşı tebligat tarihinden itibaren on beş gün içinde riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe dilekçe ile itiraz edilebileceği, aksi takdirde tebligat tarihinden itibaren İdarece altmış günden az olmamak üzere belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği de belirtilmek suretiyle, aynî ve şahsî hak sahiplerine tebliğ edilir ve yapılan bu tebligat Müdürlüğe bildirilir.

Riskli Bina Ne Zaman Boşaltılır?

İtirazları inceleyecek olan teknik heyet, üniversitelerden bildirilen dört üye ile ikisi inşaat mühendisi ve biri de jeoloji veya jeofizik mühendisi olmak üzere, Bakanlık teşkilâtında görev yapan üç üyenin iştiraki ile yedi üyeli olarak teşkil edilir. Riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların maliklerine, altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların yıktırılması istenilir.

Riskli yapıların altmış günlük süre içinde maliklerince yıktırılıp yıktırılmadığı, İdarece mahallinde kontrol edilir ve eğer yapı yıktırılmamış ise, yapının idarî makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve otuz günden az olmak üzere ek süre verilerek tebligatta bulunulur. Bu süre sonunda da riskli yapıların maliklerince yıktırılmaması halinde riskli yapılara elektrik, su ve doğal gaz verilmemesi ve verilen hizmetlerin durdurulması ilgili kurum ve kuruluşlardan istenir.

Riskli Binayı Kim Yıkar?

İdare, tahliye ve yıkım işlemleri gerçekleştirilemeyen riskli yapılara ilişkin bilgi ve belgeleri, ikişer aylık periyotlar hâlinde Müdürlüğe bildirir. Yıktırılamayan yapılar Bakanlıkça veya Müdürlükçe yıkılır veya yıktırılır. Malikler tarafından yıktırılmadığı için Bakanlık veya İdare tarafından yapılan veya yaptırılan tahliye ve yıkımın masraflarından malikler hisseleri oranında sorumludur.

Bina Yenileme Kararı Nasıl Alınır?

Riskli alanlarda yapıların yıktırılmış olması şartı aranmaksızın parsellerin tevhit veya ifraz edilmesine ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu tebliğde, on beş gün içinde kararın kabul edilmemesi halinde arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek veya ettirilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, riskli alanlarda rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir.

Bir Apartmanda Kentsel Dönüşüm Kararı Nasıl Alınır?

Maliklerin arsa paylarının satışı için; maliklerin en az üçte iki çoğunlukla anlaştıklarına dair anlaşan maliklerce imzalı karar tutanağı gibi belgeler; karara katılmayan malike bildirilerek kabulü için on beş gün süre verildiğine dair belgeler; üçte iki çoğunlukla alınan karara katılmayan maliklere ait taşınmazların Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilen değerine ilişkin belgeler ve satışı yapılacak arsa paylarının maliklerinin tebligata elverişli adres bilgileri ile birlikte yazılı olarak Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye müracaatta bulunulur.

Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsa paylarının satış işlemi Müdürlük veya İdare tarafından, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15/A. maddesinde belirtilen usule göre gerçekleştirilir. Satış işlemleri sonlanınca uygulamaya geçilir.

13.3.2023

Makine Değerleme Nedir? Neden Yapılır?
Makine Değerleme Nedir?

Makine değerleme, tekil veya fabrikalardaki, imalathanelerdeki, tesislerdeki makinelerin üretim amaçlı taşınmazların ve genel yapı itibariyle varlıkların maddi olarak değerlendirilmesi süreci için yapılan değerleme aşamalarıdır.

Makine ve Tesis Değerleme, şirketimizde ayrı bir birim müdürlüğü organizasyonu altında uzun yıllar makine ve tesis değerlemesi alanında hizmet vermiş SPK Lisanslı Değerleme Uzmanı Makine Mühendisleri ile yapılmaktadır.

Üretim Amaçlı Tesis Değerlemesi nedir?

Üretim amaçlı kullanılan gayrimenkullerin (enerji Santralleri, fabrika, imalathane vb.) üretimde kullanılan makine ekipmanlar ve yardımcı tesisleri birlikte analiz edilmesi, değerlemenin amacı doğrultusunda uluslararası değerleme standartlarına uygun değer kavramları ve değerleme yaklaşımları kullanılmak suretiyle ayrı veya bütünleşik olarak raporlanmasıdır. 

Makine Değerleme Nasıl Yapılır?

Makine Değerleme çalışması, SPK Lisanslı ve Makine Mühendisi (Makine Değerleme Uzmanı) tarafından yapılır. Çalışmayı yapacak uzmanın bir çok ayrıntıyı ele alması ve her aşamayı dikkatli olarak analiz etmesi önemlidir. Raporun hazırlama amacına göre değişmekle birlikte genel olarak Makine Değerleme Çalışması aşağıdaki gibi yapılmaktadır.

İlk olarak makine ve ekipmanlar saha çalışması kapsamında incelenerek tespitleri ve makro-mikro kimlik bilgileri elde edilir. Sahada elde edilen verilerin analizi ve mülkiyet durumları incelenir. Değer tespitinde Pazar Yaklaşımı, Maliyet Yaklaşımı ve Gelir İndirgeme Yaklaşımlarından uygun olan yöntemler kullanılır. Son olarak yapılan çalışmalar raporlanmaktadır.

9.1.2023

Gayrimenkul Değerleme Nedir?
Gayrimenkul değerleme veya yaygın kullanımı ile emlak değerleme / taşınmaz değerleme konusuna açıklık getirmeden önce “değerleme nedir?” sorusunun cevabını vermek gerekiyor. Değerleme en basit anlamı ile değer biçme, bir malın değerini belirleme, kıymet takdir edilmesi işidir. Değerleme işi değerleme uzmanları tarafından yapılır.

Gayrimenkul Değerleme Nedir?

Gayrimenkul değerleme, bağımsız ve tarafsız gayrimenkul değerleme uzmanları tarafından, ilgili mülkün belirli bir tarihteki muhtemel değer takdirinin, bağımsız, tarafsız ve objektif ölçülere dayalı olarak gerçekleştirilmesidir. Özetle gayrimenkul değerleme süreci, bir gayrimenkulün, gayrimenkul projesinin veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların, belirli yasa ve yönetmelikler çerçevesinde, mülke en uygun değerleme yönteminin seçilerek değerinin takdir edilmesi ve buna bağlı olarak gayrimenkul değerleme raporunun hazırlanması olarak tanımlanır.

Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Kimdir ve Ne Yapar?

Gayrimenkul değerleme uzmanı, gayrimenkul değerleme firmalarında kadrolu olarak istihdam edilen veya sözleşme düzenlenmek koşulu ile hizmet sağlayan uzman kişilerdir. SPL (Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kurulusu A.Ş.) tarafından düzenlenen sınav sonucunda belirli eğitim ve tecrübe şartının sağlanması koşulu ile gayrimenkul değerleme uzmanı ya da konut değerleme uzmanı olmaya hak kazanılır.

Gayrimenkul değerleme uzmanı ve gayrimenkul değerleme şirketleri, ülkemizde TDUB’a (Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği’ne) üye kişi ve kuruluşlar olup SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) ve/veya BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) düzenlemelerine tabi olarak faaliyetlerini yerine getirebilir.

Bir Taşınmazın Değeri Nasıl Hesaplanır?

Bir gayrimenkulün değeri belirlenirken UDS (Uluslararası Değerleme Standartları) çerçevesinde Pazar Yaklaşımı, Maliyet Yaklaşımı ve Gelir Yaklaşımı olmak üzere genellikle 3 ana yaklaşım uygulanır. Kısaca bu yaklaşımlara değinmek gerekirse;

Pazar Yaklaşımı, varlığın, fiyat bilgisi elde edilebilir olan aynı veya karşılaştırılabilir (benzer) varlıklarla karşılaştırılması suretiyle gösterge niteliğindeki değerin belirlendiği yaklaşımı ifade eder.  Değerlemesi yapılan mülke benzer mülklerin satışını veya ilgili piyasa verilerini dikkate alır ve karşılaştırmaya dayalı bir işlemle değer takdiri yapar. Sektör içinde Emsal Karşılaştırma Yaklaşımı olarak da adlandırılsa da UDS 2017, 2020 ve 2022 versiyonlarında, Karşılaştırılabilir İşlemler Yöntemi olarak bir Pazar Yaklaşımı Yöntemi şeklinde, alt başlık olarak sunulur.

Maliyet Yaklaşımı, bir varlığın cari ikame maliyetinin veya yeniden üretim maliyetinin hesaplanması ve fiziksel bozulma ve diğer biçimlerde gerçekleşen tüm yıpranma paylarının düşülmesi suretiyle gösterge niteliğindeki değer belirlenmektedir. Maliyet yaklaşımı UDS’de ikame maliyeti yöntemi, yeniden üretim maliyeti ve toplama yöntemi olarak üç yöntemde ayrıştırılır.

Gelir Yaklaşımı, gösterge niteliğindeki değerin, gelecekteki nakit akışlarının tek bir cari değere dönüştürülmesi ile belirlenmesini sağlar. Gelir yaklaşımında varlığın değeri, varlık tarafından yaratılan gelirlerin, nakit akışlarının veya maliyet tasarruflarının bugünkü değerine dayanılarak tespit edilir. Gayrimenkulün gelir beklentisinin ve potansiyelinin gayrimenkulün değeri ile ilişkilendirildiği bir yaklaşımdır. Gelir yaklaşımının, değerleme konusu varlıkla ilgili gelecekteki tüm nakit giriş ve çıkışlarının miktarını ve zamanlamasını değer esasına uygun bir bakış açısıyla kapsaması gerekli görülür.

Asal Değerleme olarak gayrimenkul değerleme hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgiye buradan bizlere ulaşarak sahip olabilirsiniz.

 

7.12.2022